Sepetinizde ürün bulunmuyor.
Koronavirüs pandemisinin gölgesinde geçen 2020 yılının ardından virüse karşı etkili aşı heyecanı ve yeni bir yılla beraber içimizi kaplayan umutla birlikte, bu süreçte edindiğimiz alışkanlıklara bir göz atalım. Ne kadarı kalıcı olacak? Örneğin pandemi sürecindeki moda alışkanlıklarımız yeni bir tarz yaratmış olabilir mi…
Eşofman takımları, spor taytlar, terlikler, Zoom için gömlekler, lastik çizmeler ve vatkalı ceketler… 2020’deki popüler moda anlayışı hayatlarımızın aniden ofis ortamından ev ortamına, barlardan bahçelere geçişinin göstergesi oldu. Yeni bir yıl ve aşının yarattığı umut yeni moda anlayışını nasıl etkileyecek? The Guardian gazetesi trendleri masaya yatırdı.
Dünya yavaş yavaş tekrar normale dönmeye başlarken moda sektörü pandemi dönemindeki trendleri geride bırakmıyor. Moda araştırma platformu Lyst’den veri editörü Morgane Le Caer’e göre ev kıyafetlerinin kullanımı artmaya devam ederken bir yandan da kadife ve pullu eteklere, süslü ayakkabılara ilginin arttığı belirtiliyor. Modaseverler bir yandan geçtiğimiz yıl alıştıkları gibi kıyafetlerde rahatlığa önem verirken, bir yandan da pandemi sürecinin de etkisiyle mod yükseltici, eğlenceli parçalara yöneliyorlar.
“Alıcılar da içinde bulunduğumuz dönemde tüketiciler için en önemli unsurun değişik durumlar karşısında adaptasyon ve esneklik olduğunda hemfikir” diyen Caer, giyimdeki rahatlık unsuruna dikkat çekti: Asos, bu dönemde 188 bin adet spor tayt ve üç milyon Nike spor ayakkabı satarak 2020 yılının evde spor modasının merkezinde yer aldı. Bir başka mağazada puffer ceketlerin satışıysa yüzde 80 oranında arttı.
Tasarım Direktörü Vanessa Spence’e göre spor giyim Z Kuşağı için yerini korumaya önümüzdeki dönemlerde de devam edecek. Spence, “Loungewear günlük hayata karıştı, insanlara hem evde hem de süpermarkete giderken giyebilecekleri kıyafetler sunuyor” derken bu kategorinin daha da ilerleme olasılığını yüksek gördüğünü belirtti.
Spence, 2021 başında en popüler giyim tarzının rahat ve şık ürünlerin birleşiminden oluşacağını belirtirken “Temel gereklilikler rahatlık ve çokyönlülük” diye konuştu. Yürüyüş için giyilen bir alt ile blazer ceket, altın kolye ve topuklu ayakkabının birlikte kullanılması örneğini verdi.
matchesfashion.com’dan Natalie Kingham ise “yeni rahat üniformalar arasına serpiştirilmiş spor kıyafeti esintili parçalar” ve “yükselen optimizm duygusu”ndan bahsetti. Kot pantolon ya da ya da yün kazak gibi günlük kıyafetlerde canlı renk ve desen kullanımının yaygınlaştığını belirtti. Kingham bu neşeli ruh halinin artacağını düşündüğünü belirtirken “Modanın ruh hallerini yükseltmesi ve neşe saçmasını kutlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Rahat ve şık giyimin birleşiminin 2021 bahar koleksiyonlarında da belirgin olduğunu belirten uzman, Bottega Veneta’nın bol paça pantolon ve leopar desenli bluz ikilisini, Alexander McQueen’in kot elbiseleri ve Saint Laurent’in şort tayt üstü ceket ikilisini örnek olarak paylaştı. Şort tayt ve ceket kombini kısa zaman önce “Emily in Paris” dizisinde, Lily Collins’in canlandırdığı Emily karakteri tarafından da kullanılmıştı.
“Karantina altında geçen bir yıl filizlenen trendlerin gelişimini de hızlandırdı” diyen Spence, Covid-öncesinde günümüzün trendi sokak tarzındaki yükselişi öngörebildiklerini belirtti. Le Caer’e göre ise bu hızlanmayı hem tüketicilerin alımlarına hem de neler aldıklarına bakarak görebilmek mümkün: “E-ticaret beş ay içerisinde beş yıllık gelişme yaşadı.”
matchesfashion.com gibi internet üzerinden perakende satış yapan firmalar bu dönemden fayda sağlasa da Kingham’a göre pandemi markaların tüketicileriyle iletişim tarzlarını gözden geçirmelerine yol açtı. “Normalde güzel bir plajda, birbiriyle iletişimde olan modellerle bir çekim yaparak koleksiyon sunulabilir ama bu şimdiki koşullar ve hayatımızın gerçeklerini yansıtamaz” diyen uzman, bunun yerine mağazanın Instagram’da #checkingin hashtag’i ile insanları buluşturduğunu, öneri ve sorunlarını birbirleriyle paylaşmalarına ortam sağlayarak tüketicilerden olumlu tepki aldığını örnekledi.
Le Caer’e göre bir markanın tüketiciyi çeken unsurlardan biri de değerleri. Moda uzmanı, “Alışveriş alışkanlıkları doğal olarak değişti. Artık alışveriş sevenler güçlü markaların yanı sıra sürdürülebilirliğe ve çeşitliliğine verdiklere öneme de dikkat ediyorlar” şeklinde konuştu.
The Guardian’ın Lauren Cochrane imzalı haberinde Morgane Le Caer modaseverlere radarlarına almaları için yeni markalar da önerdi: Yeni Zelanda’dan Paris Georgia, Bulgaristan’dan Chopova Lowena ve Güney Afrika’dan Thebe Magugu…
