Emir Erkaya, Siyah Çadır/Black Tent, 2020, Tuval üzerine yağlıboya, 200 x 150 cm

“Büyücü Eve Geliyor”

/

Pilot Galeri, 4 Kasım Cuma günü itibarıyla sanatçı Emir Erkaya’nın “Büyücü Eve Geliyor” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Erkaya’nın kendine özgü üslubuyla hikayeleştirdiği resimleri, içinde yaşadığı topluma sosyolojik incelemeler ve psiko-analizler gerçekleştirerek bireyi, cinselliği, tarihi ve medeniyeti ele alıyor.

Erkaya’nın resimlerinde izleyici sıklıkla queer, yaşlı ve cüce karakterlerle; kısaca öteki olmaya zorlananlar ile karşı karşıya geliyor. Sergideki eserler bir araya geldiklerinde kimi zaman queer, kimi zaman okült ve gizemli bir dili ortaya çıkıyor. Dışarıdakilerin ve görmezden gelinenlerin yarattıkları belli belirsiz bir zamanı ve mekanı işgal eden ve kimine göre “yabancı yeni dünya” olarak tabir edilebilecek bu dünyanın resimleri, izleyiciye yeni bir pencere açmayı hedefliyor.

Emir Erkaya, Kırmızı Çadır, 2020, Yağlıboya, ahşap panel üstü tuval, 120 x 94 cm.

Erkaya’nın Mysteria (2021) isimli işinde, gün ortasında gerçekleşen bir güneş ayininin ışığı göze çarpıyor.
Coşkun, ayinsel bir eylemin ortasında hem maskeli hem de maskesiz olanlar bu ışıkla aydınlanıyor ve kutsanır gibi görünüyor. Kalabalık kadınların öncülük ettiği yöne doğru hareket ederken tüm bu açıklığa rağmen hala gözlerin göremediği bazı şeyler olduğu seziliyor.

Sanatçının, her ikisi de ateşle aydınlatılan Büyücü Eve Geliyor ve Cadıyı Yak (2019) isimli resimleri, okült temaların farklı şekilde işlendiği iki örnek. Cadı ateşin yaktığı kazıkta yanarken, büyücü mum ışığıyla
aydınlatılmış bir ev sahnesinde beliriyor. Resimlerdeki kadınlar, erkeklerin bir sonraki hamlesini beklerken,
erkekler ve kadınlar çıplak ve giyinik olarak yer değiştiriyor.

İlginizi çekebilir:  Yeni Müze Dalgası
Emir Erkaya, Cadıyı Yak/ Burn The Witch, 2019, Yağlıboya, ahşap panel üstü tuval, 110 x 85 cm.

Siyah Çadır (2020), Kırmızı Çadır (2020) işlerinin merkezinde ‘içeride ne olup bittiğine dair bilgiyi gizleyen’ çadır motifi yer alıyor. Siyah çadır, anmayı/hatırlamayı simgeleyen beyaz karanfil tutan yaşlı bir adam ve bir cüceyle çerçevelenmişken, kırmızı çadırın çevresindeki maskeli ve taçlı figürlerin çadırı gururla sergilediği görülüyor. Soytarı ve Mor Çadır (2021) ise bir çadırın önünde dans eden bir soytarıyı göz önüne seriyor. Mor rengin krallıklarla ve saraylarla, sarayın ise soytarılarla uzun bir geçmişi vardır. Ama tarih, saray soytarısının her zaman üzerine düşen şaklabanlık görevi yapmadığını gösterir, çünkü çoğu zaman soytarı, saray halkının içindeki en zeki kişidir ve krallara, cezalandırılma korkusu olmadan gerçekleri hiciv yoluyla konuşabilen tek kişidir. Böylece soytarı yine gizli gerçeklerin bir sembolü haline gelir.

Emir Erkaya, Büyücü Eve Geliyor/ The Wizard Is Coming Home, 2019, Yağlı boya, ahşap panel üstü tuval, 110 x 85 cm. (detay)

Erkaya’nın Portre serisi, İstanbul’un bohem ve queer kültürünün, aynı zamanda sanatçının kişisel tarihinin de bir kaydı olarak izleyiciyle buluşurken, Kırmızı Kurdele (2022)’de ise bağından çözülen kurdele, esaret altındaki bedenlerin ve kimliklerin özgürleşmesinin bir sembolü haline geliyor.

“Büyücü Eve Geliyor” sergisini 17 Aralık’a kadar Pilot Galeri’de ziyaret edebilirsiniz.

Previous Story

Karanlığın Gözü

Next Story

İKSV ve Mercedes-Benz Türk’ten “SaDe”

0 0,00
02_ArtDog_CD_Logo_RGB_Black

BÜLTEN

Türkiye ve dünyadan haftalık kültür-sanat haberleri, inceleme yazıları, sergiler ve etkinlikleri takip et.

Bülten aboneliğinde ArtDog Istanbul’un gizlilik sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.